Şöhret olmak kolay degil

Almanya’da sanat dünyasının ‘’ Taş Bebeği ‘’ olarak ün yapan Türk Halk Müziği ( THM ) sanatçısı Elif Can, 22. sanat yılını sevenleri ve hayranları ile birlikte kutladı. Elif Can, sanat yaşamı boyunca neler yaşadı? Anıları ve gençlere tavsiyeleri neler? Sanatçı ile arkadaşımız Mustafa Tığlı özel bir röportaj gerçekleştirdi. Tığlı, sanatçının bilinmeyen yönlerini sizler için Elif Can’a sordu.

( Tığlı) – Elif hanım, ilk ne zaman ve nerede sahne aldınız?

(Can ) – İlk 1987 yılında, Almanya’nın Frankfurt şehrinde bulunan Melodi Aile Gazinosu’nda sahne aldım.

( Tığlı) – Türk Halk Müziği eski yıllardaki gibi ilgi görüyormu?

(Can ) – Türk Halk Müziği, maalesef eski yıllardaki gibi ilgi görmüyor. 200 yılından sonra bu müziğe olan ilgi azaldı. Eski kitle yavaş yavaş yok oldu. Çünkü, şu günlerde pop müzik moda, özellikle gençlerimiz pop müziğine yöneliyor. Buda, Türk Halk Müziği’ne olan ilgiyi azaltıyor. Ben isterimki insanlarımız kendi özlerine dönsünler.

( Tığlı) – 22 yıllık sanat yaşamınız boyunca yaşağınız en ilginç anı nedir?

(Can ) – Evet, birbirinden güzel ve hüzünlü anılarım var. Ama, şimdi bile aklıma geldiği zaman güldüğüm bir anım var. Bir gece bir gazinoda sahne alacaktım. Saçlarım uzundu, fakat ben peruk ( takma saç ) takmıştım. Değişik bir tarzı vardı. Sahnede uzun hava bir parça seslendiriyordum. Sahnenin önünde parçamı hem söylüyor, hemde yürüyordum. O arada hemen kenarde dekor olarak yerleştirilmiş bir maket ağaca başımdaki peruk takıldı. Başımdaki peruk ağacın üzerinde kaldı.  Bir anda seyirciler kahkahalar ile gülmeye başladılar. Çok komik bir durum ortaya çıkmıştı. Bu benim aklımdan hiç çıkmayan güzel bir anımdır.

( Tığlı) – Son yıllarda Türkiye’den Avrupa’ya davet edilen ve sahne alan ses sanatçıları var. Bu sanatçılar buradaki sanatçıları olumsuz yönde etkiliyor mu? Etkiliyorsa sizce bunun nedenleri nelerdir?

(Can ) – Evet, Avrupa’daki sanatçılar Türkiye’den davet edilen ve sahne alan ses sanatçılarından son derece olumsuz bir şekilde etklileniyorlar. Bunda son yıllarda televizyonlarında etkisi oldu. İnsanlar popüleritesi olan sanatçılara yöneliyorlar. Müzik değil, sadece sanatçının TV ekranındaki görüntüsü için konserlere gidiyorlar. Sanat anlamında ise ciddi bir eser ortaya koyamıyorlar. Bu sanatçılar Avrupa’da sanat yapan sanatçıların değerlerini de düşürmekte. Bunun başta sebepleri de, bir takım dernek ve kuruluşlar. Bu sanatçılar bu dernekler tarafından davet edilmesse bizlerinde değeri düşmez. Ben, derneklere ve kuruluşlara sesleniyorum. İçinizdeki, yani Avrupa’daki sanatçılara sahip çıksınlar.

( Tığlı) – Elif hanım, magazin haberlerinde sık sık rastladığımız bir durum var. Sanatçılar arası çekişme var mı?

(Can ) – Sanatçılar arası inanılmaz bir çekişme söz konusu. Özellikle Türkiye’de. Sanat dünyasında birlik ve beraberlik yok. Bir kaç sanatçı dışında, diğerleri hep kendini düşünüyor. Ben, yıllardır Avrupa’da bunun mücadelesini verdim. Burada bir avuç sanatçıyız, ama hala birlik olamadık. Buda bizim için üzücü bir durum.

( Tığlı) – Sanat yaşamınızda, zorluklar ile karşılaştınız mı?

(Can ) – 22 yıllık sanat yaşamım boyunca hep güzel günler yaşamadım. Sahne aldığımız mekanlardan paramızı alamadığımız zamanlar oldu. Parayı istediğimde ise kaba kuvvet gösteriyorlardı. Çirkin teklifler ile karşılaştım. Ancak, ne olursa olsun sanatımdan taviz vermedim. Şöhret olmak kolay değil.

( Tığlı) – Son yıllarda, özellikle TV ekranlarında bir takım yarışmalar düzenleniyor. Bu yarışmalarda ödül alanlar, sözde kısa yoldan şöhret oluyorlar. Sizce, şöhret olmak bu kadar kolay mı? Bu tür eğilimleri olan gençlere ne gibi tavsiyerlerde bulunmak istersiniz?

(Can ) – Şöhret olmak inanın çok zor. Hele hele bu devirde. TV ekranlarında, sizi şöhret yapacağız deyipte gençlerimiz paralar kaybediyorlar. Gazetelerden okuyoruz, bazı gençler evden bile kaçıyor şöhret uğruna. Herşeyin bir bedeli vardır. Çok dikkali olsunlar. Bu tür eğilimleri olan gençler, adımlarını dikkatli atsınlar. Her söylenene inanmasınlar. Önce kendilerine saygı duysunlar. Ses ve fizikleri yeterli ise olmayacak diye bir şey yok.

( Tığlı) – Türk Halk Müziği ( THM ) sizce hak ettiği konumda mı?

(Can ) – Şu an ne yazıkki Türk Halk Müziği ( THM ) hak ettiği konumda değil. Türk Halk Müziği bizim özümüzdür. Bir gün gelecek,  bu müziğin değeri anlaşılayacaklar. O zaman kendi özümüze dönmüş olacağız.

( Tığlı) – Son olarak, gazetemiz aracılığı ile okuyucularımıza bir mesajınız olacak mı?

(Can ) –  Evet, onları çok seviyorum. Bol bol müzik dinlesinler, özellikle Türk Halk Müziği dinlesinler. Unutmasınlar ki, müzik ruhun gıdasıdır.

 

( Tığlı) – Bu güzel sohbet için teşekkür ederim.

(Can ) – İlginiz va alakasınızdan dolayı ben teşekkür ederim.