Almanya’da, uyum meclisi seçimlerinde Zonguldaklı aday

Almanya’nın Recklinhausen kentine bağlı Gladbeck kasabasında, uyum meclisleri seçiminde, Türk Uyum Listesi Grubu’ndan seçimlere giren Zonguldaklı Kimya Mühendisi, eski bağımsız milletvekili adayı Adnan Döngelli, başta eğitim olmak üzere uyum konusunda iddialı olduklarını belirterek, Gladbeckli seçmenlerden destek istedi.  

 PROJELERİMİZ İLE GELİYORUZ  

GLADBECK- Almanya’nın Recklinghausen kentine bağlı Gladbeck kasabasında, seçim öncesi Türk Uyum Listesi Grubu, adına açıklamada bulunan Zonguldaklı Kimya Mühendisi, eski bağımsız milletvekili adayı Adnan Döngelli, ” Biz gurbetçi değil, Gladbeckliyiz” diyerek vatandaşlardan destek istedi. 7 Şubat 2010 tarihinde yapılacak seçimlere hazırlıklar yapan adaylar ve gruplar kendilerini tanıtarak mutlaka oy kullanılması gerektiğine dikkat çektiler. Siyasetçi, avukat, mühendis ve iş adamlarından oluşan 9 kişilik Türk Uyum Listesi Grubu,  Gladbeck’in siyasetinde de aktif rol oynayarak göçmen vatandaşlara destek oluyorlar. Grup adına açıklamada bulunan Döngelli, Gladbeck kasabasında aktif siyaset yaptığını, burada yaşayan yabancıların sorunlarını bildiğini ve oluşturdukları grup ile, sözde değil özde işler yapmak istediklerini belirterek yabancıların sesi olacaklarını söyledi. Döngelli, Gladbeck kasabasında Türklerin Almanlar ile iyi ilişkiler içinde olduklarını bunun daha da iyi olması için çalıştıklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: ”Yıllardır bu kasabada siyaset yapıyoruz. Bundan öncede hazırladığımız çeşitli projeler ile, burada iyi izlenimler bıraktık. Bizler buranın bir parçasıyız . Gurbetçi değil, Gladbeckliyiz.  Gladbeck’in Alanya İlçesi ile de kardeş olması dolayısı ile gerek belediye gerekse diğer kurumlarla ilişkilerimiz son derece iyi. Türk Uyum Grubu olarak, bu ilişkileri daha da ilerletmek istiyoruz. Seçildiğimiz taktirde, eğitim konularında ciddi çalışmalarımız olacak. Hazırladığımız projeler ile göçmen çocukların eğitim alanında daha aktif olmasını sağlamak istiyoruz. Okullarından başarı ile mezun olan gençlerimizin, belediye bünyesinde ve diğer resmi kurumlarda iş sahibi olabilmelerine destek olacağız. Göçmenlerin eğitim haklarından en iyi şekilde yararlanabilmesi için çalışmalar yapacağız” dedi.  

 MUTLAKA OY KULLANSINLAR  

Döngelli, vatandaşların mutlaka seçimleri katılması gerektiğini vurgulayarak, “Adreslerine oy pusuları gelmeyenler, en kısa zamanda belediyenin seçim bürosuna bildirsinler. Belediyeye ulaşamayanlar bize de başvurabilir. Ama mutlaka seçime katılsınlar. Eğer burada ciddiye alınmak istiyorsak, önce haklarımızı almalıyız. Haklarımızı almasını öğrenemezsek kimse bizi ciddiye almaz. Yaptırımlarda da hak sahibi olamayız” şeklinde konuştu.  

 ESKİ BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ ADAYI  

Döngelli, 2005 yılında Kuzey Ren Westfalya Eyaleti’nde Gladbeck, Bottrop ve Dorsten Bölgesi’nden bağımsız milletvekilliği adaylığını koymuş, bir çok Alman adayı geride bırakmıştı. Katıldığı TV programlarında, ciddi anlamda sempati toplayan Zonguldaklı siyasetçi, Almanya’da ulusal bir partiden teklif almış, ancak bu teklifi kabul etmemişti.  

Haber: M.TIĞLI  

Almanya'da, uyum meclisleri seçiminde Zonguldaklı aday

 

Soldan sağa: Gladbeck  Türk Uyum Listesi ( Adnan Döngelli, Necati Karabacak, Hatice Duman, Süleyman Koşar, Emine Seymen ve Avukat Engin Kaya

Teion’da kazılar sürecek

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay dün Zonguldak’a gelerek Filyos beldesi ile Çaycuma ilçesinde ziyaretlerde bulunarak ardından da Vali Erdal Ata, Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref, AK Parti il başkanlığı ve ZKÜ Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz’e ziyaretlerde bulundu. Ziyaretler sırasında Global krizin en az Türkiye’yi vurduğunu dile getiren Bakan Günay, 2011 yılında ülkeye gelen turist sayısının 30 milyona çıkartacaklarını ve Karadeniz’in turistik değerlerinir artacağını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 2011 yılında kriz olmaması halinde turist sayısını 30 milyona çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Bir dizi inceleme ve açılış için Zonguldaka gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, il protokolü tarafından Bakacakkadı 100. Yıl Atatürk Tatil ve Hizmet Köyünde karşılandı. Bakan Günay, karayolu ile Frig Krallığı, Kimmerler, Lidya Devleti, Persler, Makedonya Krallığı, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlıya ait kalıntıların bulunduğu Filyos Kalesini gezdi. Filyos Kalesinin yanında bulunan Karadenizin Efesi olarak bilinen Antik Tios kentine geçen Günay, 20 Temmuz 2006 da başlayan ve süren kazı çalışmalarıyla ilgili Kazı Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoydan bilgi aldı. Kale de Filyos sahiline karşı öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektiren Günay, yaptığı açıklamada, global krizin ABD, Çin, İtalya, İspanya ve Fransa gibi turizmin önde gelen 10 ülkesini vurduğunu fakat en az etkilenen ülkenin Türkiye olduğunu ifade etti.

2011 yılında kriz olmaması halinde turist sayısını 30 milyona çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Günay, “2009 yılında dünya bir kriz yaşadı. Bu krizde dünyanın önde gelen 10 turizm ülkesinin 9u 2009 yılını, 2008 yılına göre eksi sonuçlarla tamamladı. Bunların içerisinde ABD, Çin, İtalya, İspanya, Fransa gibi ülkeler var. Bir tek Türkiye, 2008 yılına göre Türkiyeye gelen turist sayısı yüzde 2.5 oranında arttı. Bu yıl 27 milyon eşiğindeyiz. Kriz olmasa, turist sayısının 28 milyonu geçmesini hedefliyorduk. Krize rağmen dünyada gelen ziyaretçi sayısı, bir önceki yıla göre geriye düşmeyen bir tek Türkiyedir. 2010da 28 milyon, 2011de de turist sayısını 30 milyona çıkaracağız. Buna inanıyorum” dedi.
Türkiyede yaz ve kışın turizmin merkezi güney kesimler olduğunu belirten Günay, sadece Antalyaya gelen turist sayısının Mısır gibi turizm ülkesinin toplam nüfus sayısına eşit olduğunu söyledi.

Karadeniz gelecek için önem taşıyor
Küresel ısınma çağında turizm açısından Karadenizin gelecek için büyük önem taşıdığını anlatan Günay, Karadenizin yanı sıra tüm Anadoluya turist çekmek için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Türkiyede ağırlıklı olarak şu an turizm bölgesinin Güney olduğunu anlatan Günay, “Çünkü biz soğuk Avrupa ve Rusyanın güney deniz kıyısı görünümündeyiz. Doğudan da gelen ziyaretçilerin 3te biri Antalyaya geliyor. Antalyaya gelen turist sayısı, turizm ülkesi olan Mısıra gelen tüm turist sayısı kadar. Türkiyenin önemini buradan anlayın. Mısır diye bir turizm ülkesi var ya, Antalya gibi turizm şehrimiz var.Türkiye ortalaması, Türkiye çapında turist sayısı 27 milyon civarındadır. Bunu Anadolu içlerine çekmeye çalışıyoruz. Küresel ısınma çağında, gelecek yıllarda Karadeniz dünya turizminin en önemli ziyaret noktalarından biri olacaktır. O yüzden Karadenizin bir yandan çok az sayıda, arkeolojik önemli noktalarını ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Bir yandan da Karadenizin yaylalarına ve doğasına, yemek tadına yönelik bazı çalışmalarımız var” dedi.

Kazılar döner sermayeyle yürütülüyor
Arkeolojiye önem verdiklerini anlatan Günay, kazılar için genel bütçeden 1 milyon TL ayrılmadığını söyledi. Kazıların 500-600 bin TL civarında olduğunu hatırlatan Günay, döner sermayenin de desteğiyle 100ü aşkın kazı çalışmalarının yürütüldüğünü belirtti.
Türkiye turizmini tarih üzerinden tutmak istediklerini ifade eden Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: Devletin bize, genel bütçeden ayırdığı, kazılar için 1 milyon TL değil 500-600 bin TL civarında. Biz bunu, kazılar için harcanan masrafı 14 milyon TL ile almıştım. 2008i 21 milyon TL ile kapattık. Bu yılı 24 milyon TL ile kapatacağız. Kazılar için bütçeyi 24 milyon TLye çıkaracağız. Türkiye çapında, arkeolojiye büyük bir hız verdik. Alanların düzenlenmesine, daha çok alanın ziyarete açılmasına, müzelerin iyileştirilmesine, yeni müzelerin açılmasına önem veriyoruz. Türkiye turizmini, tarih üstünden tutmaya çalışıyoruz. Türkiye turizmi denizin ötesinde, tarihle, arkeoloji ile müze ile buluştuğu zaman dünya çapında bir marka değeri kazanacak. Bu çerçevede çalışıyoruz.
Arkeolojinin altın çağını yaşadığını belirten Günay, sözlerini şöyle tamamladı: Yabancı kazıları daha verimli getirme konusunda, önerge ve projeler hazırlarken, gerekli çalışmaları yapıyoruz. Bunun dışında ören yerler, müzelerin iyileştirilmesi konusunda da çalışmalarımız sürüyor. Buraya gelen para yeterli olmayabilir. Ama Türkiye çapında, 100ü aşkın kazımız var. Tüm bunlara sahip çıkmaya çalışıyoruz” dedi.

 

” Kestane ”

Kestane, kayıngiller (Fagaceae) familyasından Castanea cinsini oluşturan ağaçların ve bu ağaçların yenilebilen tohumlarına verilen ad.

Morfolojik özellikleri

Yaprak döken bazen çalı formunda olan orman ağaçlardır. Kabuk çatlaklıdır. Yaprak koltuğunda çıkan tomurcuklarla yalancı uç tomurcukları vardır. Tomurcuklar üst üste binmiş 2 pulla örtülmüştür. Yapraklar sarmal dizilmiş fakat bükük iki sıralı görünür. İkincil damarlar birbirine paralel uzanır. Yapraklar kalın kimi zaman sert, mızraksı, kenarı dişli ve kılçıksı yapıda olabilir.

Erkek çiçekler (kedicik) dik vaziyette, 1-3 (5) salkımlı; salkımların her birindeki brahteler birbirine karşılıklı durur. Çiçek örtüsü 6 kısımlıdır. Stamenler 10-12 (20) kadardır. Tüylü dişi organ gelişmemiştir. Dişi çiçekler erkek çiçeklerin yakınında oluşur. Nadiren tek tek bulunur. Yumurtalık 6-9 gözlüdür. Boyuncuk 6-9 kadar, tepecik uçta, çok küçük noktalıdır. (beneksi) Kupula 2-4 arasında çenetlere ayrılır. Brahteler dikensidir. Kupula içerisinde 1-3 kadar fındıksı meyve bulunur. Çimlenme hipogeiktir.

Kestane tüketimi

Tohumları Güney Avrupa ile Güneybatı ve Doğu Asya‘da yaygın olarak tüketilmektedir. Orta çağlarda Güney Avrupa’da yeterli buğday ununa sahip olmayan orman toplulukları temel karbonhidrat kaynağı olarak tamamen kestaneye bağlı kalmaktaydılar.

Tohumlar, ateşte közlenmiş, haşlanmış veya suda kaynatılmış olarak tüketilir. Çoğunlukla ‘kestane kebap’ olarak adlandırılan ilkinde, kestane tohumları üst kısımları hafifçe çizildikten sonra, 200-220 °C ısıda 10-15 dakika süreyle fırına verilerek hazırlanır.

Kestane aynı zamanda bazı çörek, kek ve pasta çeşitlerinde de kullanılmaktadır. Ayrıca özellikle Bursa ilimizde ve İzmir‘in Ödemiş ilçesindeki Bozdağ dağında kestane şekeri adıyla bilinen bir tatlı çeşidi de çok sevilmektedir ve oldukça büyük miktarlarda üretilmektedir.

Odunu ve kullanımı

Kerestesi, dayanıklılık ve dekoratif özellikleri bakımından meşe ağacının odununa benzemekle birlikte, kuruma esnasında çatlaması ve eğrilmesi nedeniyle, bu ağaçtan büyük boyutlu kereste elde edilememektedir. Ancak dayanıklılığı nedeniyle bazı ahşap bahçe işlerinde bu ağaçtan faydalanılmaktadır. İtalya‘da fıçı yapımında kullanılmaktadır.

Kestane; eski zamanlardan beri insan beslenmesinde önemli bir yer almıştır. Araştırıcılar ilk zamanlarda Alp yöresinde yaşayan insanların 4 – 6 aylarını kestane ağırlıklı beslenme ile geçirdiklerini belirtmektedirler. Bu yörede kişi başına kestane tüketiminin yılda 150 kg dolaylarında olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle kestane meyvesi fakirin ekmeği, ağacı da ekmek ağacı olarak tanımlanmaktadır.

Kestane, doğada tamamen doğal şartlar altında yetiştirilen, tarımsal ilaç, suni gübre kullanılmayan organik tarım ürünüdür. İçerdiği besin öğelerine ilaveten organik tarım ürünü olması nedeniyle kestane, beslenme diyetlerinde eskiden beri yer aldığı önemini günümüzde de korumaktadır. Başta Fransız mutfağı olmak üzere birçok Kuzey Yarım Küre ülkesinin mutfağında vazgeçilmez bir unsur olan kestane, etli yemeklerin hazırlanmasında, çeşitli salatalarda lezzet arttırıcı olarak yer almaktadır. Ayrıca kestane şekeri, kestane püresi, kestane ezmesi gibi çeşitli tatlılar da yapılmakta ve bu ürünler tek başına tüketilebildiği gibi pastalarda da kullanılmaktadırlar. Kestaneler öğütüldüğünde, badem ve fındıktaki gibi yağlı bir yapı yerine güzel ve tatlı bir un haline gelir.Bazı araştırmacılar inek sütündeki süt şekeri laktozun çocuklar için alerjik etkisi nedeniyle çocuklara uygun tatlı ve çorbaların hazırlanmasında kestane ununun alternatif bir ürün olabileceğine dikkati çekmektedirler. Kestane unu ayrıca, sütlü puding türü ürünlerde, ekmek yapımında, flakes ( corn flakes) türü ürünlerin hazırlanmasında kullanılmaktadır.

Yenebilir nitelikteki taze kestane başta nişasta ve çeşitli şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilen lifli maddeler, protein, düşük oranda yağ, çeşitli mineral maddeler, B1, B2 ve C vitaminlerini içermektedir. 100 gram yenebilir kestane ortalama olarak 160 kcal enerji sağlamaktadır.

Kestane, doyurucu özelliğine paralel olarak insanların beslenmesine katkı sağlayan bir çok besin öğelerine sahiptir.

100 gr taze kestanenin (yenebilir kısmı) besin öğeleri:

Kalori ( kcal)  : 160

Karbonhidrat (g)  : 34

Şeker (g)  : 9,6

Protein (g)  : 3,2

Yağ (g)  : 1,8

Sodyum (mg)  : 9

Potasyum (mg)  : 395

Kestanenin besin öğeleri kestane türüne, çeşidine, yetiştiği ekolojik şartlara göre değiştiği gibi uygulanan işleme teknolojilerine göre de değişikliklere uğramaktadır. Örneğin kestane haşlandığı zaman nem oranı yükselmekte ve toplam enerji değeri % 25 oranında azalarak 120 kcal ‘ e düşmektedir. Haşlama esnasında nişasta bileşimi değişmekte ayrıca potasyum ve sodyum miktarları azalırken kalsiyum miktarında değişiklik görülmemektedir.

Kavrulduğu takdirde nem oranı % 20 dolaylarında azalırken, şeker miktarı % 25 oranında artmakta ve enerji değeri 200 kcal olmaktadır.

Kestane kurutulduğunda raf ömrü uzamakta, besin öğelerinde artışlar görülmektedir.

Diğer

At kestanesi (Aesculus) olarak bilinen ağacın aynı adı taşıyan tohumları zehirli olup, tamamen farklı bir bitki türüdür, bunların burada bahsedilen kestane ile ilgisi bulunmamaktadır

 

Genç takımımız bu yıl tecrübe kazanacak

Birinci Amatör küme genç takımlarından Saltukova Belediyespor beldede bulunan gençlere lisans çıkartarak bu yıl yeni futbolcularının tecrübe kazanması için antrenör Resul Kumaş, Yardımcısı Bayram Akça tarafından idmanlarını da yaparak maçlara hazırlıyor. Bu hafta oynadıkları Zonguldak genç takımına 3-0 yenilen Saltukova Belediyespor ileriki günler için gelecek vaat ediyor. Saltukova Belediye başkanı Adil Düzlü genel olarak oyundan memnun kaldıklarını kaydetti. Düzlü “Zonguldakspor genç takımı iyi bir takım kurmuş, bizde gençlerimizi toparlamaya çalışıyoruz. Çoğu sahada ilk kez forma giydiler. İleriki haftalarda tecrübeleri artınca daha iyi sonuçlar bekliyorum. Gerek A takım Gerek genç takım olarak idmanları sürdürüyoruz. Resul Kumaş hoca ve yardımcısı Bayram Akça hocamız ile gençlerimiz başarılı olacaktır” dedi.

HABER SALTUKOVA SPOR SERVİSİ

Takımımız, ikinci yarıya moralli başladı

SPOR- Deplasmanlı Süper Amatör liginde, takımımız Alaplı Belediyespor’u 1-0 mağlup ederek, ikinci yarıya moralli başladı. Beyçayırı Sahası’nda gerçekleştirilen karşılaşmada, takımımız bir de penaltı kaçırdı. Karşılaşma sonrası büyük sevinç yaşanırken, teknikdirektötürümüz Resul Kumaş’a da futbolcular sürpriz doğum günü kutlaması gerçekleştirdiler.

SALTUKOVA HALKI TAKIMLARINA SAHİP ÇIKSIN

Saltukovaspor Teknik Direktör Yardımcısı Bayram Akça, maç sonrası yaptığı açıklamada, Saltukova halkının takımlarına sahip çıkmasını istedi .

Akça sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’ galip geldiğimiz için mutluyuz. Takımımız her geçen gün daha iyi oynuyor. Bazı cefakar taraftarlarımız var. Bizi her maçta destekliyorlar. Saltukova halkı, bu takıma sahip çıkarsa, bu takım daha iyi yerlere gelecektir. Takımımız bu lige yeni yükselmesine rağmen, bir çok takımdan iyi noktadadır. İyi oynuyoruz. Daha da iyi olacağız. Özellikle, belediye başkanımız Adil Düzlü’nün katkıları ile bu takım belirli bir yere gelmiştir. Kendisine ve ekibine çok teşekkür ediyorum ‘’ dedi. Maç sonrası Teknik Direktör Resul Kumaş’a futbolcular sürpriz yaptı ve soyunma odasında Kumaş’ın doğum günü kutlandı.

Günün diğer karşılaşmalarında Kilimli Ayiçini 11-0 Teaş Işık da Karadeniz’i 1-0 mağlup etti.

HABER  SALTUKOVA SPOR SERVİSİ

Maçtan kareler:

Almanya’da Zonguldaklılar aranıyor

 

 Zonguldak karaelmas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim Üyesi Doç.Dr. Nejla Ayaş, araştırma yapmak için geldiği Almanya’da Zonguldaklılar sayısının arandığını söyledi. Ayaş, Zonguldaklılar Derneği’ni de ziyaret ederek. Anket soruları dağıttı. GELSENKİRCHEN-Doç.Dr.Ayaş, dış göçlerin sosyo ekonomik ve sonuçları konulu anketli araştırma sonucunda bir kitap hazıylayıp yayınlamayı düşündüğünü kaydetti. Asıl araştırmanın Almanya’da yaşayan Zonguldaklıları kapsadığını söyleyen Ayaş, gurbetdeki Zonguldaklıları aradıklarını ifade etti

GÖÇÜN NEDENLERİ ARAŞTIRILIYOR

Merkezi Almanya’nın Gelsenkirhen kentinde bulunan, Almanya Zonguldak Kültür ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek derneğin Kadın Kolları ile bir araya gelerek sohbet etti. Ayaş, 60’lı yıllarda Zonguldak’tan Almanya’ya başlayan göçün nedenleri araştırdığını anlattı . Dernekte bulunan bayanlardan anket sorularını doldurmalarını istedi. Üç ay önce başladığını çalışmalarını bir yılda tamamlamayı hedeflediğini belirten Ayaş, Almanya’daki çalışmasını, Essen kentinde bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı ( TAM ) kaynaklarından ve Gelsenkirchen kentindeki Almanya’da Yaşayan Zonguldak Kültür ve Dayanışma Derneği’nden yararlandığını belirtti. Ayaş, 17 çeşitli sorulardan oluşan anketin , Türkiye’den Almanya’ya göç etme nedenleri, Terör, ekonomik ve sosyal sorunları yanısıra sağlık hizmetlerinin yeterli olup olmadığı, Türkiye’ye geri dönmeyi düşünüp düşünmedikleri gibi soruları kapsadığını açıkladı. Almanya’dan Türkiye’ye geri dönüş konusu üzerinde durduklarını anlatan Ayaş şöyle konuştu. “geri geri göç etme konusu hangi koşullarda olgunlaşırsa Türkiye’ye geri dönebilirler. Bunu araştırmanın alt alanı olarak ifade edebiliriz.” Ayaş, Almanya’da yaşayan Zonguldaklılar konusunda belli rakamlar bulunmadığını , teorik araştırmayı kapsadığını yaptığı anket sonuçlarının ardından hazırlanacak gerçek bir araştırma yapacaklarını sözlerine ekledi.

ZONGULDAKLILAR DERNEĞİ’DEN ARAŞTIRMAYA TAM DESTEK Zonguldaklılar Derneği başkanının eşi ve aynı zamanda kadın kolları üyesi Nurdan Yukarıbaş ise, Almanya’da özellikle Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde çok sayıda Zonguldaklının yaşadığını belirtti. Yukarıbaş, sözlerine şöyle devam etti: ” Biz Zonguldaklılar Derneği olarak, üniversitemizin yapmış olduğu ankete katkı sağlıyoruz. Gerek anket çalışmasında, gerekse diğer araştırma konularında derneğimiz ev sahipliği görevini üstlenmekte. Kadın kolları olarak bize üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. ” dedi. Daha sonra, Nurdan Yukarıbaş ve kadın kolları üyesi Nermin Kaypak tarafından bir buket çiçek takdim edildi. Resimler: Zonguldaklilar_araniyor1 ( soldan sağa: Nurdan Yukarıbaş, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çğretim Üyesi, Doç.Dr. Nejla Ayaş ve Nermin Kaypak). Zonguldaklılar Derneği’nde kendisine gösterilen ilgiden memnun kaldığını ifade eden Ayaş’a dernek başkanı Erol Yukarıbaş’ın eşi Nurdan Yukarıbaş tarafından bir buket çiçek takdim edildi. Zonguldaklilar_araniyor2 Zonguldaklı kadınlar, Ayaş’ın düzenlediği ankete biyük ilgi gösterdiler.

Vali Ata, havaalanında incelemelerde bulundu.

Zonguldak Valisi Erdal Ata, alt yapı eksikleri ile ilgili eksikliklerini incelemek amacıyla Zonguldak Havalanını ziyaret etti.

Vali Erdal Ata’nın Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Saltukova Beldesi’ndeki havaalanı ziyareti esnasında, Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman, Çaycuma Garnizon Komutanı Üsteğmen Bayram Kayıkçı, Zonguldak Havalanını Müdürü Hasan Özşahin, Saltukova Belediye Başkanı Adil Düzlü, Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, bazı İl Genel Meclisi üyeleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri de bulundu. Vali Ata, havaalanın durumu ve alt yapı eksikleri ile ilgili Havaalanı Müdürü Hasan Özşahin’den bilgiler aldı. Havaalanı’nı gezerek, altyapı sorunlarını yerinde gören Vali Ata, eksikliklerin giderilmesini uçuş sezonuna havaalanının hazırlıklı olarak başlatılmasını istedi.

Vali Ata, daha sonra Saltukova Beldesi’ndeki okul inşaatını ile

Saltukova Spor sahasını da gezerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Vali Ata, programını Çaycuma ilçesine bağlı Karapınar beldesinde yaptığı incelemelerle sürdürdü.

Haber Saltukova, yayında

Haber Saltukova, yayında

 

Saltukova Beldesi’nin ilk ve tek haber sitesi yayına başladı. Almanya’da görev yapan Zonguldaklı gazeteci Mustafa Tığlı tarafından tasarlanan haber sitesi Saltukova Beldesi ve çevre köylerine hizmet verecek.

Saltukova Beldesi ve çevre köylerine hizmet vereceği belirtilen haber sitesinin, Avrupa dahil bir çok ülkede temsilcisi bulunuyor. Profesyonel haberci kadrosuna sahip Haber Saltukova’nın, ileriki zamanlarda değişik çalışmalarla yerel haberciliğe renk katacağa benziyor. Saltukova Beldesi ve çevre köylerdeki haberlerin yer alacağı sitede, video haberlerinde yer alacağı belirtildi.

Haber portalı hakkında bilgi veren gazeteci Mustafa Tığlı, Haber Saltukova’nın yerel habercilikte farklı bir tarzda çalışarak, başta Saltukova Beldesi olmak üzere, çevre köylerdeki haber ve araştırmalar ile halkı bilgilendireceklerini söyledi.

 HALKIMIZIN SESİ OLACAĞIZ

Tığlı, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’ Saltukova Beldesi, son yıllarda Zonguldak ilinin parlayan yıldızı konumuna gelmiştir. Özellikle, beldede bulunan Zonguldak Havaalanı’nın hizmete açılması ile beldenin önemi artmıştır. Saltukova Belediyesi’nin gayretli çalışmaları sonucunda, belde cazibe merkezi haline dönüşmüştür. Beldenin bir çok temel alt yapı sorunu çözülmüş. Belde halkı birlik ve beraberlik içerisinde, Saltukova’nın kalkınması için canla başla çalışmaktadır. Bu birlik ve beraberlik, Saltukova Spor’un da başarısına yansımış. Futbol takımı, halkın gözdesi haline gelmiştir. Hızlı bir kentleşmenin yaşandığı beldede, medya alanında ciddi anlamda eksik gördüğümden, yörenin yetiştirdiği bir insan olarak, beldemize vefa borcunu bir nebze olsun yerine getireceğime inanıyorum. Amacımız, beldenin ve çevre köylerin medya aracılığı ile iletişimini sağlayarak beldenin tanıtımına pozitif katkı sağlamaktır. Bunu yaparken, diğer medya unsurları ile birlikte el ele verip, güzel bir çalışma ortaya koyacağımız kanısındayım. Gerek gurbette, gerekse Saltukova’da yaşayan hemşehrilerimizin haber sitesine destek olmasını istiyoruz. Sorunların çözümünde büyük rol oynayan medyaya verilecek destek, birbirimizle olan iletişimin güçlenmesini sağlayacaktır. Teknik anlamda, en güzel hizmeti vermeyi amaçladığımız haber sitesi, ciddi ve sorumlu habercilik anlayışı ile beldemize hizmet verecektir. Haber sitemiz, halkımızın sesi olacaktır ‘’ dedi.

Mustafa Tığlı, haber sitesinin gelişmesine ve fahri muhabir olarak görev yapmak isteyenlerede kapılarının açık olduğunu vurguladı. Haber portalının tam kapasite hizmet verdikten sonra, dergi olarakta yayın yapması hedefleniyor.

http://www.habersaltukova.wordpress.com ve http://www.habersaltukova.com

Beldemize, 16 Derslikli okul

 Beldemizde, Milli Eğitim Bakanlığı ve Özel İdare tarafından 16 derslik İlköğretim Okulu yapılacak.

16 derslik İlköğretim okulunun fiili olarak inşaatına başlandığı belirtildi. Konuyla ilgili olarak Saltukova Belde Belediye Başkanı Adil Düzlü Saltukova beldesinde İlköğretim okulunun yaklaşık 40-44 kişi olan sınıflarında eğitim probleminin tamamen çözüleceğini söyledi.

Eğitim problemi çözülecek

Düzlü, “Bu yaz bu okulumuzun 16 derslik olarak Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerekli hazırlıkları yapılarak ihalesi yapıldı. İhale sürecinde bazı sıkıntılar yaşandı. İhale sonucuna itirazlar oldu. Nihayetinde 3 ay sonra kamu ihale kurumu tarafından ihale sonuçlandırıldı. Bu hafta itibariyle Saltukova beldemizde güzel bir yerde TOKİ binalarının yapıldığı Sarıkum Mahallesi olarak geçen kısımda okul inşaatına fiili olarak başlanmış durumdadır. Okul bittiğinde Saltukova İlköğretim Okulu’nun yaklaşık 40-44 kişi olan sınıflarında eğitim probleminin tamamı çözülecektir. 16 sınıfın yanı sıra bu okulda toplantı salonu, kütüphaneleri, laboratuarları olacak şekilde planlanmıştır. Okulun önünde tören alanının da inşaatı yapılarak yaklaşık 4 ay içerisinde okulun tamamlanması planlanmaktadır. Eğer itirazlar olmasaydı ihaleye 2009-2010 eğitim öğretim yılının ikinci dönemine okulun yetiştirilmesi planlanmaktaydı. Ama şu anda 3 aylık bir gecikme olduğu için ikinci döneme okulun yetişmesi mümkün görünmüyor. Önümüzdeki eğitim öğretim döneminde okulumuz açılarak 3 ilköğretim olarak beldemizde eğitim ve öğretime devam edeceğiz. İlköğretim sorunumuzda büyük ölçüde çözülmüş olacaktır” dedi.

Ehliyet almak zorlaşıyor

Ehliyet almak zorlaşıyor. Şubat ayı içinde yasalaşması beklenen kanun ile Karayolları Trafik Kanunu taslağına göre, yeni ehliyet alacaklara 2 yıl ”stajyer sürücü belgesi” düzenlenecek, bu sürede yıllık 50 ceza puanını dolduranların belgesi iptal edilecek. Kanunla, ayrıca 5 kez kırmızı ışık ve hız sınırı ihlali yapan sürücülerin belgelerine 6 ay el konulması, tehlikeli araç kullananlar hakkında adli işlem yapılması yer alıyor. Tasarı ile ehliyet almanın daha zor hale geleceğini savunan sürücü kursları, bu konuda sürücü adaylarının geç kalmaması gerektiğini vurguluyor. Yasa ile sürücü belgesini alan kişilerin doğrudan araç kullanamayacağı ”Yanında deneyimli, yani geçmiş yıllarda ehliyet sahibi olmuş bir sürücü olmadan stajyerler araç kullanamayacak. Üstelik tekrarlanan kırmızı ışık ve hız sınırı ihlallerinde ehliyetlere 6 ay el konulacak, yıllık 50 ceza puanının doldurulması halinde sürücü belgeleri iptal edilecek” Teorik eğitim süresinin 21 günden 6 aya çıkarılmasının da planlandığı yasayla ”Bu sürücü adaylarının sıkıntılı günler yaşamasına neden olacak. Ehliyet almak isteyenlerin acele etmesi gerekiyor.